2021 Yılı Performans Değerlendirmesi

Yazının okuma süresi 10 dakikadır.

‘’Kırılma noktası’’


Gençlikte günler kısa yollar uzun;yaşlılıkta günler uzun yıllar kısadır.
                                                                                                                                             Kant

Öncelikle şunu söylemek istiyorum, ilk performans yazımla beraber bundan sonra her yıl şubatın 15’inde performans raporumu yazmayı düşünüyorum.

Beni bloğumdan, Twitter’dan takip edenlere karşı borsa ve yatırım açısından bir sorumluluk hissetmesem de senelik hazırlayacağım raporlar kendimi, eksiklerimi ölçüp tartarken elbet faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Aynı zamanda eksiklerimi sizlerle beraber görüp üzerinde tartışırsak çok daha iyi bir yatırımcı olabilirim diye düşünüyorum. 

Ayrıca birçok noktaya girmeden önce şundan da bahsetmeliyim ki bu sene benim için işlemlerimi kaydedemediğim bir yıl oldu ancak 2022 performans raporunda mutlaka birçok önemli işlemin maliyetlerinden sebeplerinden bahsediyor olmayı ümit ediyorum.

İlk olarak kendi hikayemden bahsetmek isterim, 2020 Temmuz 1’de tek bir videoya denk gelmemle başlayan borsa ve yatırım serüveni hayatımın merkezine oturdu. Her gün ilgilendiğim,bakmadan rahat edemediğim bir şey haline geldi.

Tıp eğitimimi bir süre hobi haline getirdim denebilir…

1 Temmuz ile 15 Şubat arasında sürekli okudum , kendimi geliştirdim. Neredeyse Türkçe olup okunmadık kaynak bırakmadım. Birçok yeni idol edindim ve hayatım neredeyse 180 derece tersine döndü. 6-7 defter dolusu not aldım ve niceleri.

Zaten twitter anasayfama daha önce baktıysanız muhtemelen buna benzer cümleleri daha önce gördüğünüzü hatırlar gibi olmuşsunuzdur. 



Biraz şanstan bahsedelim, şans nedir sizce?

Şanslı mısın?

Bana göre şansı tabirleyen en iyi cümle;

Şans,kapının arkasında sürekli bekleyenlerin karşısına çıkan kapıyı açan biri gibidir.

Elbet açılır kapı…

Kapının arkasında beklemesini bilene…

Bambu ağacının hikayesi de çok şanslı bence.

Bambu ağacı nasıl yetişir bilen var mı?

Bambu tohumları ekilir ve 5 sene üst üste hiçbir filiz vermeden sulanır.

Hiçbir beklenti olmadan 5 sene emek verilir ve 5 senenin sonunda bambu günde 1.5 metre uzar.

Bildiğimiz uzun bambuların hikayesi de böyledir.

Ben de borsayla ve yatırımla tanıştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.

Konumuza geri dönelim; sürekli kovalayan ve maalesef ki küçük bir şehirde okuyup büyümüş biri olarak vizyonu sınırlı ölçüde genişleyen biri olarak kapının arkasında durmalarım karşılığını verdi ve borsayla tanıştım.

Uzun süreden beri içimde olan ama hiç farketmediğim filizler birer birer yeşerdi ve kendimi daha iyi tanımama vesile olan bir süreç geçirdim.

Bu süreçte birçok şey öğrendim aklıma gelenleri yazının içine serpilmiş bir şekilde görüyor olacaksınız.

Hadi gelin seneyi genel olarak değerlendirelim ve yatırımcılar için önemi yüksek noktalardan bahsedelim;

15 şubatta ilk portföyümü kurduktan sonra amatör olmam sebebiyle portföyümün yarısını Yaşar yıldırım ve Yunus Şahin’in yönettiği NNF fonuna yatırdım. O zamanki amacım kendimi geliştirip alfa yaratabildiğimi gördükten sonra yavaş yavaş kendi orta-uzun vade portföyümü daha baskın hale getirmekti.

NNF’in yanına da takip etmek amaçlı ilk olarak TCD ve MAC’ı eklemiştim zira piyasaya oldukça yabancıydım ve gidişatlarını merak ediyordum.

Hayatında ilk defa fon alan biri için makul hareketler bence :)

Gelelim orta vade portföye, ki çok amatör hatalar yaptığım bir dönemdi.

Şirketin işleri kötü gitse de zararda olduğum zamanlarda paça yapıp maliyet azaltırdım.

Hemen kar satışı yapar, bileşik getirinin gücünü görmeye asla imkan vermezdim.

Her ne kadar maliyetlerimi hatırlamasam da elimde olan 2 tane döviz pozisyonu açık şirketten Merkez Bankası başkanı değişimindeki devalüasyondan dolayı ciddi zarar ettim.

Ancak portföye ve kendime güvenmemem dolayısıyla fonlarla beraber 20’den fazla şirket tutuyor olmam,zararımı da minimize etti.

Kara pazartesi 21 Mart gününden bahsedeyim biraz.

Tam tarih hatırlamıyor olabilirim ancak yaşanılanların büyük tecrübe olduğunu anlatınca anlayacaksınız.

Haftasonuna girerken başkan değişikliği haberi geldi,

Nasıl ya? 

Ne kadar güzel gidiyorduk?

Bu haberle beraber ben de borsada malların son sahibi olma şansına eriştim.

Şaka bir yana pazartesi ve salı taban olan borsa,

Hem de ilk ayımda?

11 kere telefonum çaldı sabah, yakın uzak farketmeksizin arkadaşlarım aradılar ve sordular.

Nedenini onlar da merak etmişlerdi belli ki.

Muazzam ilerleyen para politikası,7’nin altına gelen kur, cdslerin düşebildiğini görmek…

Hepsi özel duygulardı bence :)

Pazartesi ve salı taban olduktan sonra portföyümün ilk büyük zararını etmiştim. Tabi NNFin büyük düşüşlerdeki hedge mekanizması beni %3-4 arası korudu o dönemde.

Tabi ben o düşüşte full malda olmadığım için yine çok kez tabanlardan alım yaptım; dolayısıyla kendime çok da kızmıyorum. Bazıları mantıklı bazıları ise dolar artışının olumsuz etkilediği hisselerdi.

Aslında şimdi bakınca muazzam arbitraj imkanı doğmuş.

17 Aralıktan sonra bahsedeceğim ancak burda edindiğim tecrübeler orda işime yaradı. Tabandan çok güzel şirketler aldım:)

Sonrasında defalarca kez tecrübe ettiğim bir gerçeği bir kez daha anlamıştım; nakit oranım uç durumlar haricinde %10’un altına düşmemeliydi.

Borsa İstanbul’un pandemi sonrası yaşadığı en büyük düşüşlerdendi.

Sene boyu para politikalarının saçmalığı, döviz kuru volatilitesi içerde bizi zorlarken; tüm dünyanın gündeminde olan enflasyon sene sonuna doğru dolar atağı ile beraber kendini iyice hissettirdi. 

Yazıyı yayınladığım 15 Şubat itibariyle ülkenin en çok konuştuğu konular dünyada enflasyonun asıl sebebi olan elektrik,gaz,benzin zamları…

21 Mart-15 Eylül arasında açıkçası kayda değer bir gelişme olmadan piyasa genel olarak sabit gitti bu süreçte iki ileri-iki geriydi.

Bu süreçteki pozlarım genel olarak bana kar ettirmese de elime geçen nakitler ve tasarruflarım sebebiyle benim için bir biriktirme dönemi oldu.

Sonrasında malumunuz 15 Ekim-17 Aralık arasındaki dolar rallisi ile beraber nominal yüksek derecede kar ettim. Gsdho ve Şişe çok yüksek oranda taşıdım ve KKM’nin açıklandığı ilk gün bu malları tabandan verdim. (Yukarıda bahsettiğim tecrübe)


Her gün %4-5 yükseliyorduk.

Nominal olarak yeşil olmak bir süre sonra tatsızlaşmaya başlamıştı zira dolar da büyük bir rallideydi.

17 Aralık gününe gelelim; unutmam mümkün değil…


Dersteydim ve %5 artıda olan borsa dersten çıktığımda -%5’e gerilemişti. 

Kur korumalı mevduatın önceden haberini alan “akıllı para” borsayı da önden satmıştı. 

Enflasyon rallisinin sonuna gelinmişti,ancak işin garibi neredeyse bir gecede dolar bazlı %40 kazandık. 


Sanırsam o hafta dövizde olan, hissede olan, altında olan herkes zarar edip sadece Türk Lirası taşıyanlar kazanmıştır.

TL bazlı büyüyen portföyle beraber nominal olarak en büyük zararımı ettiğim gündür, bu da benim gururum:)

Aralık ve Ocak ayına geldiğimizde 17 Aralık sonrası tekrardan borsanın oturmasıyla beraber yine uzun süredir taşıdığım Kardemir pozlarımdan çıktım ve şans eseri neredeyse “şimdilik” tepeden çıkmış oldum.

Sonrasında da Ocak ayı ve yeni yılla beraber Alarko pozlarımı arttırdım ve PTFlerin tavan tavan gidişini izliyorum:)

Uzuuun lafın kısası…


Uzun vadeli yatırıma başladığımın resmi kayıtlarını tuttuğum ilk anından itibaren 1. yılım bugün itibariyle bitti.

Toplam getirim %87 oldu. 


Bu beni fazlasıyla tatmin eden bir rakam, 

Resmi enflasyonun yüzde 27 üstünde getiri kimilerine az kimilerine çok gelebilir. 

Her sene 100’e katlayan kardeşlerim gibi olmam mümkün değil, şükür ediyorum ilk yılımda her şeyden önce öğrendiklerime ve edindiğim tecrübelere…

SLOW MONEY better than NO MONEY.

Umarım seneler geçtikçe kar yüzdelerimiz artar ve yazı yazdıkça yazı kalitemiz artar zira hala birçok eleştiri alıyorum tarzımla alakalı.

Sizler de bunun için kusura bakmayın.

Umarım beğenmişsinizdir yazıyı.

Yine sizlere bir şarkıyla veda etmek istiyorum.

Mor ve Ötesi’nin yeni albümünden.

Şarkıdan bahsetmeden önce albümün lirikalitesine ve günümüz için yapılan birçok eleştirel atıfa dikkat etmenizi mutlaka öneririm.

Adamın Dibi;

https://youtu.be/3gtythgnAIc

Kendinize çok iyi bakın…

Saygılarımla 

Mustafa Buğrahan Yüksel

Yorumlar

  1. Yine mükemmel bir yazı… Borsadaki yükselen parite gibisin , daha ath görmemiş ama yükselen ralliyi yakalamışsın. Devamını bekliyoruz. Emeğine bilgine sağlık .

    YanıtlaSil
  2. Selamlar, yazılarını son zamanlarda sık sık takip ediyorum. Ben de tıp öğrencisi olduğumdan mıdır twitter seni karşıma attı. Benim çevremde pek fazla yatırım yapan kimse yok. Doların aniden yükselmesi, ev fiyatlarının artması, enflasyon o bu derken babam dahil pek çok insanın birikmişleri anlamını kaybetti. Bunu görünce "ya bu parayı nasıl koruyabiliriz" sorusu aklımı çelmeye başladı. Sonrası borsadır, fondur, finansal özgürlüktür ben de kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Twitter ortamında borsayı ciddiye alan, tırıvırı yapmayan kişiler genellikle belirli bir yaşın üzerinde oluyor. O yüzden umarım yazılarına devam edersin. Bir ara yatırımla alakalı yaptığın okumaların kaynaklarını paylaşabilir misin? İyi akşamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dostum selamlar,
      Öncelikle ilgin için son derece teşekkür ederim.
      Motivasyonum bu tarz yorumlar :)
      Mutlaka bir yazıda bahsederim; dilersen bana Twitter'dan ulasabilirsen telefonda da anlatabilirim sana.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fenomen Oldum

Turkish Buffet

Sektör Takibi