Memleketi Işığa Boğmak

Bu yazının okunma süresi 8 dakikadır.

"Küçük hanımlar,küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü,yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiziniz. Kendinizin ne kadar önemli ve değerli olduğunu düşünerek ona göre çalışınız." M.K. Atatürk 

İçinden geçtiğimiz konjonktür günden güne bizlerde bir daha hiç iyileşmeyecek büyük yaralar bırakıyor. 

Bunu çok basit ama etkili bir örnekle açıklamak istiyorum; üniversitede 5. yılım ve 5 senedir ailemden aynı harçlığı alıyorum. İlk senelerde kitaplarımı kendim alıyor gerektiğinde dışarı çıkıp yemek yiyip kahve içebiliyordum. Son 1 senede zorlandığım kadar, parayı düşündüğüm kadar, maddi zorluğu iliklerime kadar hissettiğim başka bir sene olmamıştı. 

Gittikçe fakirleşiyoruz, simülasyonun zorluğu gittikçe artıyor.

Arsız bir optimist olarak hep daha iyiye inandım; kendimce çok mantıklı sebeplerden bahsedip konunun devamını buradan bağlayacağım. 

Bu konudaki en büyük tezim; ülkemiz birçok parametre itibariyle çok ama çok zengin bir ülke. Gereken her şey mevcut, sadece kıvılcıma ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. 
Beni çok etkileyen bir anektottan örnek vermek gerekirse dönemin Amerika başkanı Kennedy uzaya çıkış programını tüm ülkeye milli bir amaç olarak açtıktan 15-20 sene sonra Kennedy’nin uzay hakkında sıkça konuştuğu dönemde lise öğrencisi olan Armstrong uzaya ilk adım atan ayak oluyor. 

Kültürel güzelliğimiz, gençlik gücümüz, pratik zekamız, çalışkanlığımız , savaşçı gelenek ve ruhumuz, coğrafi konum itibariyle jeopolitik zenginliğimiz ve çok çok daha fazlası...

İddia ediyorum ki ülkenin çevresini 2m çitle çevirelim; biraz önce bahsettiğim zenginlikleri nakde çevirirsek çitlerin ardına para taşar.

Şundan bahsetmeliyim; sıralama en az ilgincinden en ilginç olan maddeye doğru gidiyor dolayısıyla daha klişe maddelerden başladığım için yazıyı bitirmeyi unutmayın.

1) Her şeyden önce ülkemize yararlı gençler olabilmek için iyi bir mesleğe sahip olmak gerektiğine inanıyorum. Bu ve bu tarz platformlarda ulaşabildiğim kişilerin çoğunun bu yetkinliği edindiğini düşünüyorum. Kendi adıma mesleğim için, geleceğim adına fazlasıyla kafa yoruyor ve bu konuda üzerime düşeni yaptığımı düşünüyorum.

2)Türk gençlerinin her birinin tarıma kafa yorması gerektiğini düşünüyorum. Birçoğumuzun aileleri atadan kalma tarım arazilerine profesyonel olarak bakamıyor. Şahsen ailem fındık üreticisi; ancak arazilerimizi verimli kullanabildiğimiz konusunda soru işaretlerim var. Bu coğrafi zenginlik bize atalarımızdan kalan en büyük hediyelerden biri ve uğrunda bedel ödemediğimiz için çok önemsemiyoruz diye düşünüyorum. Ben kendi adıma ne yapacağım kısacası bundan bahsedeyim; fındık ve birçok yerel ürün&yetiştiriciliği konusunda okumalar yapıp; bu işi yaparken sırtımızı ne kadar bilime yaslarsak o kadar iyi olur diye düşünüyorum.

3)Bu maddeyi yazarken şunu farkettim; bu bölümü okumadan önce şunu bilmelisiniz. Yurtdışı menşeili aldığınız her ürün ülkemizdeki yabancı para rezervini azaltır ve kümülatif olarak dolar ve diğer para birimlerinin tl karşısında volatilitesine sebep olabilir.
Şu an bu yazıyı yazarken seni fakirleştiriyorum; muhtemelen sen de okurken beni fakirleştiriyorsun.
Sabah kalktın ilk işin instagrama girdin üretmek yerine ilk işin tüketmek hele hele yurtdışı menşeili bir firmanın ürününü hele hele seni öylesine bağlamış ki sabah kalkar kalkmaz yaptığın ilk iş oldu.
Yeni bebeği olan anne bebek bezi aldı beni, seni fakirleştirdi.
Bu dünyaya gelirken tükettiğimiz şeyler kadar üretmek zorundayız; aynı şekilde ülke olarak da dışardan aldığımızı onlara vermek zorundayız.
İlerde çok daha detayına gireceğim bu maddenin özeti;
Her Türk genci ihracatı öğrenmeli; ekonominin herkesin içine dahil olduğu bir zincir gibi olduğunu unutmamalı ve ona göre hareket etmeli.
Şahsen bu konuda attığım adımları yine önümüzdeki yıllarda buradan veya farklı platformlardan açıklıyor olacağım.

4)Dünyanın en büyük şirketleri bundan 100 sene önce demiryolu işletmeleri, kömür madenleri, petrol rafinerileri gibi işletmelerken günümüzde Microsoft, Apple, Google gibi tamamen teknolojiye dayalı şirketler olduğunu görüyoruz.
Hem maddi hem siyasi bu şirketlere sahip olan ülkelerin muazzam bir hendek&güç sahibi olduğunu düşünüyorum. Gelecek muhtemelen bugüne oranla çok daha J şeklinde farklılaşacak ve trendleri yakalarken zorlanacağız.

Bu maddenin özeti ise şu;

Bir Türk genci mutlaka ve mutlaka teknolojinin bir yerinden tutmalı ve en azından trendleri takip etmeli.
Bu maddelerden açıkçası en geri kaldıklarımdan biri madde 4 olsa gerek.

Eksiklerimi farkedip üzerine daha çok durmak istediğim bir liste… 

Mutlaka çok eksiği olan,geliştirilmesi gereken bir liste…

Bu yazıyı yazma sebebim bir yerde vicdanımı rahatlatmak zira bu yazıyı okuyan dostum artık benim kendime görev edindiğim şeyleri sen de biliyorsun ve gece uyuduğunda ülkenin geleceği olarak aklına gelmesini ve bir miktar rahatsız hissetmeni umuyorum.

‘’Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.’’

Yukardaki sözü birçoğumuz ezberledik ama şunu hiç farkettiniz mi bilmiyorum;

Bu söz sana söylendi.
Mutlaka bana da söylendi.

Ülkenin kurtarıcısı ülke kurtarılacaksa bunun senin ve benim elimizde olduğundan bahşediyor ve ekliyor senin genetiğinde var diyor.

Sizce bu listeye başka neler eklenebilir? 
Yazı karakterimi gittikçe oturttuğumu düşünüyorum? Önerin veya görüşün var mı?



Saygılarımla 

Mustafa Buğrahan YÜKSEL

Yorumlar

  1. Eline ve kalemine sağlık kardeşim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum hocam,geri bildirimlerinizin devamını bekliyorum

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
  2. çok güzel bir yazı olmuş emeğine sağlık.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fenomen Oldum

Turkish Buffet

Sektör Takibi