Ekonomik Krizi Bireysel Olarak Teğet Geçme İpuçları

Bu yazının ortalama okuma süresi 5 dakikadır.

Ekonomik krizi bireysel olarak teğet geçme ipuçları;

Her gün gelen zamlar, her ay düşen faizlerle beraber artan dolar, gün geçtikçe artan market fiyatları ve daha nicesi…

Türkiye Pandemi sonrası ekonomisini oldukça zorlu geçiriyor. Bloğumdaki ilk yazımda bu şartlarda nasıl yarar sağlayabiliriz ya da nasıl en az zararla kapatabiliriz bunu açıklamaya çalışacağım. İyi okumalar diliyorum.

Kural 1.

Krizler aynı zamanda büyük fırsatlardır.

Tarih boyunca bakacak olursak tüm büyük savaşlar çağlar kapatıp,çağlar başlatmışlardır. Bu zamana kadar yaşanılan birçok ekonomik kriz çok büyük şirketlerin batmasına aynı zamanda birçok küçük şirketin de hedeflerinin çok üstünde büyümesine sebep olmuşlardır. Hayatımız boyunca yaşadığımız en dramatik olaylar hayata bakış açımızı kökten değiştirip bizlerde büyük değişikliklere sebep olmuşlardır. Ekonomiye tekrar dönecek olursak aynı zamanda krizler şartların çok çabuk değiştiği ve bu şartlara hızlıca “adaptasyon” sağlayanların kolayca diğerlerinden önüne geçebildiği zamanlardır. Örnek vermek gerekirse pandemi döneminde karları inanılmaz artan teknoloji, yazılım, gıda şirketlerinin yerini pandemi çıkışında ulaşım,petrol,ağır sanayi almıştır. Değişen senaryolara ve konjüktüre uyduğumuz takdirde verdiğim örnekteki gibi bireysel olarak bizler de krizlerden hasar almadan daha güçlü çıkabiliriz. 

Kural 2.

Yaşanılan mağlubiyetler ve krizler sonrası geri 1 adım atmaktansa,ileri 2 adım atmak yeğdir.

İçinde bulunduğum sohbetlerde ve sosyal medyada krizin direkt etkilediği şirketler, birçok ortak menfaat grubu, bireyler karamsar bir yapıya bürünmüş ve kaçış yolları arıyor durumda. Evet, seneler sonrasında çocuklarımıza içinden geçtiğimiz şartları anlatıyor olacağız belki de;ancak tarih boyunca başarılı insanların hepsinin içinden geçtikleri kötü şartlarda geri adım atmadıklarını hatta daha agresif davrandıklarını görüyoruz. Bu kurala örnek vermek gerekirse bundan sonra önceki zamanlara nazaran daha çok yatırım yapmalı, bireysel mali politikamızı daha ciddi tutmalı, kendimizi bu alanlarda daha çok geliştirmeliyiz.

Kural 3.

Kötümserlerden uzak dur.

Bu kuralı açıklarken özellikle en çok keyif aldığım hobilerimden olan başarılı insanların ortak özelliklerini esas aldığımı söylemeliyim. Başarılı insanlar obsesifler, insan psikolojisine ve sonuçlarına hakimler,çalışma ve odaklanma yetenekleri yüksek ve sürekli okuyorlar&aynı zamanda ekstrem derecede iyimserler.

Yani bana kalırsa krizler aynı zamanda tecrübe edinebilmek için de çok güzel imkan sunarlar zira kısa zamanda olumlu-olumsuz birçok olayla karşılaşır ve kendimize ders çıkarabiliriz;gelecek için anı defterimizi biriktirmek daha doğru kararlar almak açısından bizlere faydalı olabilir.

Kural 4.

Daha fazla&daha çeşitli kazanmaya fokus.

Gelirimizi arttırmak bence bu kurallar arasında en önemlilerinden biri. Bir öğrenci olarak içerik üretmeye başlamak,ilgimiz olan alanlarda ticaret yapmak,özel ders vermek veya yatırım yapmaya başlamak örnek olabilir. Bunların her biri gelirimizi belli yüzdelerle arttıracak,krizi bizler için hafifletecektir. Yetişkin iş sahibi bireyler e-ticaret trendine geç kalmadan atlayabilir ya da varolan işlerini ölçekleyerek daha büyük kitlelere ulaşabilirler.

Kural 5.

Uzun vadeli bakış açısı&sabır 

Bunları yaparken şunu da bilmeliyiz ki;akıllı bir insan varolan piyasanın günlük ve aylık oynamalarının onu zengin ya da fakir etmeyeceğini bilmelidir;yani marketteki arz-talep dengesi kısa sürede değişiyorsa bunu asıl sebebi “ekstrem insan duygulardır”. Korkunun yalancı bir duygu olduğunu bilerek ekonomik krizlere ve sonuçlarına böyle yaklaşmalı bizi korkutan taraflarına değil de “Nasıl bir çıkar sağlayabiliriz,kendimizi nasıl geliştirebiliriz?” gibi olumlu taraflarını odaklanmak gerekir.

Uzun vadede yatırım yaparken veya herhangi bir şeyden kazanç elde etmeyi beklerken şunu bilmeliyiz ki;doğruları yanlışlardan daha fazla yapmak bizi er ya da geç sonuca taşıyacaktır. 

Sabır acı,meyvesi tatlıdır.

Hiçbir şey sonsuza kadar iyiye veya sonsuza kadar kötüye gidemez.2000’lerin başında yaşadığımız ekonomik kriz sonrası 2013’e kadar süren Türkiye ekonomisinin yükselişi  2021’e geldiğimizde neredeyse tarih oldu.Başlıkta da bahsettiğim gibi bu durumun sonsuza kadar böyle gitmeyeceği aşikar çünkü yüzyıllar boyunca ekonomi bir sarkaç misali asıl gideceği yön değişmeden,direnç ve desteklerin tepesine ve dibine dokunarak gider. Bize ise sabırlı olmak ve uzun vadeli trendleri takip etmek kalır.

Bloğumun ilk yazısı,hatalarla&tecrübesizliklerle dolu. Bu yolda her zaman her konuda olduğu gibi uzun vadeli bakış açısı ile bakıyor ve zaman geçtikçe eksiklerimi kapatacağımı düşünüyorum. 

Sağlıklı günler dilerim.

Saygılarımla 

Mustafa Buğrahan YÜKSEL